Yalnız Kirpi Masalı
Ormanda yaşayan hayvanlar, o sabah güzel bir güne uyandılar. Güneşin tatlı ışıkları, ağaçların dalları arasından süzülmeye başladı. Kuşlar, durmadan bu renkli günü şenlendirmek ister gibi şakıyordu. Genç Kirpi de güzel kuşların sesini duyup derin uykusundan uyanan hayvanlardan biriydi. Günlerini dolaşarak yiyecek bir şeyler bulmaya çalışarak geçirirdi.
Genç Kirpi, ormandaki tüm canlılarla iyi anlaşmaya çalışır, kimseye zarar vermezdi. Genç kirpinin parlak ve uzun dikenleri vardı. Pek sinirlenmezdi ama öfkelendiğinde ve ya heyecanlandığında hemen dikenlerini kabartıp hislerini belli ediverirdi. Bu yüzden küçük bir hayvan olmasına rağmen, bazen diğer canlılar ondan korkabiliyordu. Onun için genç Kirpi, bu sebepten dolayı ormanda yapayalnız kalmıştı.
Bu ormanda herkesin bir arkadaşı vardı. Oda diğer orman sakinleri gibi, kendine bir arkadaş bulmalıydı. O gece kirpi, bu düşüncelerden dolayı pek uyuyamadı. Ertesi sabah ise gün doğar doğmaz kendini evinden dışarı attı. Biraz dolaşmak ona iyi gelecekti.
Genç kirpi, bir süre uçuşan kelebekleri izleyerek yürümeye devam etti. Etraf mis gibi bir şey kokuyordu. Genç kirpi yürüdükçe kokuya biraz daha yaklaşıyor gibiydi. Kirpi, birden bire daha hızlı yürüdüğünü fark etti. Acaba nereden geliyordu bu koku?
Kirpi yürüdü, yürüdü, yürüdü. Ayakları onu kocaman elma ağacının yanına getirmişti. Bu güzel kokular kırmızı elmalardan geliyordu. ‘Eğer bu elma benim olursa belki onu paylaşabileceğim bir arkadaşım olabilir’ diye düşündü.
Genç kirpi ne yapıp edip, o elmayı ağaçtan alarak güvende olması için evine götürmeliydi. Fakat küçücük boyuyla kirpinin o ağaca çıkması imkansızdı. Acaba ne yapması gerekiyordu. Bunu bir türlü bilemedi. Sonrada büyük bir umutsuzluğa düştü. Akşam olmuştu bile. Bu saatten sonra ona kim yardım edebilirdi ki, zaten herkes ondan korkup kaçıyordu. Çaresizce elma ağacının altına gitti.
Genç kirpi şöyle seslendi:
-Ey mis kokulu, kıpkırmızı güzel elma! Ben seni çok beğendim, ne güzel yaratılmışsın, gelip seni alamıyorum. Eğer benim olursan belki bir arkadaşım olur. İşte o zaman yalnızlıktan kurtulurum.
Genç kirpi, ağacın altında elmaya şiirler okudu maniler düzdü. En sonunda burnunun dibine kıpkırmızı elma düşüvermesin mi? Genç kirpi gözlerine inanamıyordu. İşte duaları kabul olmuştu. Şimdi heyecanı mutluluğa dönüşmüştü.